Borçlanmış ruhların anısına okunan bir dua
Ve çalınmış mezar taşlarından yazılan ağıtlar eşliğinde
Kara gözlerinden dökülen yaşların ıslattığı mısralar
Biraz ve çok biraz yanan defterimden bulduğum bu yazı
şiirimin son sayfasının son nüshası
Eriyen sevgimden damıtılan aşk tanrısal bir devrimken
Sana duyduğum hasret
Çöl susuzluğunda bulduğum çiftleşen akreplerin zehri
Bu umut gaz lambasını yakan son zift olsa bile
Sana karanlıkta tökezleyerek koşardım
Yaz sıcaklığında yaprakların altında sevişen böcekler
Ve aşıkları avlayan avcı kuşlar
Bizde dönüşüme uğrayan roman karakterleri olalım
Yakıcı güneşin altında
Gölgelerimizde sırlarımızı anlatalım birbirimize
Zambak kokusunun sarhoşluğunda öptüğümüz haşhaşlar
Tohumlarını arılara saklıyor
Arıların kanatlarında utangaçlıktan beliren kırmızılık
Sevginden doğan öpücükle yüzümde bir yara izi olarak kalır
Ve arılar sevgimizle tanrıçalarına kavuşurlar
Amaçsızca çiçek dağıtan cüzamlı kadınlar
Sana goncadan bir gül vermemi amaç biliyorlar
Gül dikeninden asılmaya mahkumken
Akacak kan mahzende içtiği şarap
Şarabı getiren papatya ölüm falı bakıyor güle